Anasayfa Farkındalık Mindfulness Yönlendirmeli Yoga Derslerinin Dönüştürücü Etkisi

Mindfulness Yönlendirmeli Yoga Derslerinin Dönüştürücü Etkisi

by Sibel Okan

Mindfulness kavramı son yıllarda daha çok duyulmaya, konuşulmaya ve öğrenilmeye başlandı. Türkçe’ye “bilinçli farkındalık” olarak çevrilen mindfulness tavrının içinde bundan çok daha fazlası bulunuyor. Mindfulness, dikkatin niteliği olmakla birlikte dört ana bileşenden oluşuyor. Dikkatimizi kasıtlı bir niyetle, açık bir şekilde, yargısız ve arkadaşça yönlendirebilmek. Bu bileşenler sayesinde anda yaşayabilmek mümkün oluyor.

Mindfulness tavrını pratik ettikçe görülen o ki, kişiler kendileriyle tekrar yakın bağ kurmaya başlıyor, stres seviyeleri azalıyor, zor durumlarla daha sağlıklı başa çıkabiliyorlar ve otomatik tepki vermek yerine ihtiyaçlarına yönelik yanıt vermeyi öğrenmeye başlıyorlar.

Dünya çapında ve ülkemizde birçok farklı programın, atölyenin içinde bulunmakla beraber; bazı hastanelerde tedavi protokollerine destek amacıyla da karşımıza çıkıyor. Yoga da mindfulness tavrının entegre olabileceği uygulamalardan bir diğeri.

Mindfulness yönlendirmeleri içeren yoga derslerinde, el, ayak nereye koyulmalı gibi sadece fiziksel boyutla ilgilenmiyor; aynı zamanda bedende ne hissedildiğine, kişinin kendi fiziksel sınırlarını keşfedip zarar vermeyecek şekilde ilerlemesine, nefesin nasıl olduğuna, neler düşünüldüğüne ve hangi duyguların hissedildiğine de odaklanıyoruz. Genelde yoga derslerine katılan öğrenciler tarafından beklenti hocanın kendisini “düzeltmesi” yönünde olabiliyor ya da hocayı izleyip kendisi de hareketlerin birebir aynısını yapmaya çalışıp bedenini incitebiliyor. Öncelikle hepimiz biriciğiz ve hiçbirimizin, tehlike içermediği sürece, “düzeltilmeye” ihtiyacı yok. Bunun yanında hepimizin anatomisi, sinir sistemi, geçmiş deneyimleri o kadar farklı ki, birisine iyi gelen bir hareket başkasına fiziksel ya da ruhsal olarak iyi gelmeyebiliyor. O sebeple, dışarıdan bakıp bir kişinin neyi ne kadar yapması gerektiğini söylemek ve bunun o öğrenciye %100 iyi gelmesi pek mümkün değil. Bir saatlik yoga dersinde dış yönlendirme ile bir şeyler yapsa bile geri kalan saatlerde ve günlerde öğrenci kendi başına olduğu için, kendi bedeni ile yakın bağ kurabilmesi, sınırlarını ve ihtiyaçlarını anlayarak onlara göre aksiyon alabilme yeteneği kazanması en değerlisi.

Mindfulness yönlendirmeleri içeren yoga dersleri de bu yeteneği kazanmaya alan açıyor. Mindfulness temelli yoga dersleri sayesinde kişi kendi bedenini, düşüncelerini, duygularını yakından gözlemlemeye başlıyor. Bu şekilde o anda neyi yapabiliyor ve yapamıyorsa buna kabul geliştirebiliyor. Derste bunu pratik ettikçe, günlük hayatında da daha çok farkında yaşamaya başlıyor. Stresli olduğunda karnını mı sıkıyor, yüzüyle mi oynuyor, yoksa nefesini mi tutuyor diye farketmeye başlıyor. Ya da nefesinin düzensizleştiğini gözlemlediğinde birkaç dakika nefesine odaklanıp sakinleşebilme becerisi kazanıyor. Eskiden masa başında sürekli kambur oturup akşam yattığında farkediyorken, bunu daha erken anlayıp duruşu için çeşitli önlemler alıyor.
Bunun gibi daha birçok örnek verilebilir. Ama özetlemek gerekirse; düzenli katılım gösterilen mindfulness yönlendirmeli yoga dersleri sayesinde kişi nefesine, bedenine, zihnine karşı geliştirdiği kasıtlı, açık, yargısız, arkadaşça dikkatini ve tavrını günlük hayatına da taşıyabilir hale geliyor. Bu sayede kendisiyle ve çevresiyle olan ilişkisini dönüştürmeye başlıyor.

İLGİLİ YAZILAR