Yeni Favorimiz: “ZONE DİYETİ”

Son yıllarda gittikçe popülerleşen, herkesin en az bir kere denediği ve ortak amacın hızlı kilo verimi olduğu bir çok diyet çeşidi bulunmakta. Oysa bu diyetlerden bazıları için uzun vadede sonuç almayı hedeflediğimizde, mide-bağırsak problemlerimizi iyileştirmek için listede yer alan besinleri ilaç niteliğinde gördüğümüzde hem iyileştirici hem de kilo verimine yardımcı olan popüler diyet çeşitleri de mevcut. Bugün iyileştirici etkisi olan o diyetlerden biri olan “ZONE” Diyetinden bahsedelim.

Zone diyetinin amacı, her öğünde doğru oranlarda yiyecekler yiyerek insülin seviyeleri ve iltihaplanmayı teşvik eden hormonların seviyelerinin normal düzeyde kalmasını sağlamaktır. Bu dİyette alınan kalorinin %40ı karbonhidrat, %30 protein ve %30 yağdır. Yani ZONE diyetinde tabak görselinde, avuç içi büyüklüğünde bir protein, nişastalı olmayan sebze meyveler, zeytinyağı gibi tekli doymamış yağlar olmalıdır. Vücudun en yüksek performansta çalışabilmesi için bu besin maddelerinin doğru dengeye ihtiyacı vardır.

Zone Diyetinin Avantajları
Çok çeşitli besinler kapsadığı için ve belli yasakları olmadığı için, ürün seçimi açısından geniş bir besin yelpazesine sahiptir.
Öğünde yiyeceğimiz yemekleri planlamak zor değildir. Çünkü, bu diyete uygun pek çok kombinasyon mevcuttur.
Sebze-meyve tüketimine teşvik eden bir beslenme çeşididir. Bu durumda vitamin-mineral eksikliği yaşamanızın önüne geçer.
ZONE diyetinde, yeterli su alımı da olduğu zaman şişkinlik durumu büyük ölçüde ortadan kalkıyor.

Zone Diyeti  Öğün Planlaması
ZONE Diyeti rehberleri her gün üç ana, iki de ara öğün tüketilmesini önermektedir. Her öğünün bir miktar protein kaynağı içermesi (küçük porsiyon bir tavuk göğüs eti gibi) gerekmektedir.
İnsanlar ne kadar fazla karbonhidrat tüketirlerse o kadar fazla insülin salgılanır. İnsülin fazla karbonhidratları depo yağa çevirir. Diyetle alınan yağlar insülin salınımını uyarmamaktadır.
Sonuç olarak, ZONE Diyetinin menü planlaması şu noktalara odaklanarak gerçekleştirilmektedir:

•  Düşük yoğunlukta karbonhidratlar
•  Yağ
•  Protein

Bir bireyin hayatına Zone Diyetini adapte edebilmesi için bir araya getirmesi gereken dört bölüm veya amaç bulunmaktadır;

• Açlık veya yorgunluk hissetmeden kalorileri kısıtlayın.
• Vücutta düşük seviyelerde inflamasyon olduğundan emin olun.
• Genleri aktive ederek daha iyi bir sağlığa sahip olmak için polifenollerden faydalanın.
• Bağırsaktaki zararlı mikroorganizmalardan kaynaklanan inflamasyonu kontrol edin.

Nasıl Yapalım?
Her öğün %40 karbonhidrat, %30 protein, %30 yağ dengesini koruyun
Yasaklı bir yiyecek grubu olmasa da, belirli yiyecek gruplarına ağırlık verin. Protein kaynağı olarak et-tavuk-balığın yağsız kısımlarını tercih edin mesela.
Glisemik indeksi düşük karbonhidrat gruplarına yönelin.
Günde 2 ara öğün yapın, kan şekeri dengeniz için beslenme sıklığınız önemlidir.
Her öğününüze az miktarda sağlıklı yağ ekleyin, salatalara zeytinyağı ilavesi veya öğünle birlikte kavrulmamış yağlı tohumlar alabilirsiniz.
Yaptığınız beslenme çeşidinden sonuç alabilmek için kendinize zaman tanıyın, kısa sürede büyük değişimler beklememekte fayda var.

Unutmayın Beslenme bir bütündür. Bu bütün; Fiziksel aktivite, su tüketimi, dengeli beslenme ve uyku düzeninden oluşan halkalardan oluşur. Bu halkalardan sadece birini tam yapıyor olmanız, sonuç almanız için yeterli değildir.

Zone Diyetinde Dikkat Edilmesi Gerekenler
Eğer amaç kilo vermek ise her diyet türünde olduğu gibi ZONE diyetinde de kalori kısıtlaması yapılır. Yani tüketilecek besinlerin miktarları ve porsiyon sayısı mevcut kilonuz ve vermek istediğiniz kiloya göre değişecektir.
Meyve-sebze grubunu fazla içermesi sebebiyle, porsiyon aşımı yapıldığında hedeflenen kilo verimi gerçekleşmeyebilir. Meyvelerin karbonhidrat grubu olduğu unutulmamalıdır.
Hangi diyeti uyguluyor olursanız olun, beslenme bir bütündür. Fiziksel aktivite ve su tüketiminin önemi unutulmamalı, kesin ve kalıcı sonuçlar almak istiyorsak bütünsel olarak yaklaşmalıyız.